Bana derviş demişler
Ben derviş olamadım
Yanlış haber vermişler
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler halim olur
Giydiği kilim olur
Hulkı mülayim olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler post giyinür
Nâsa çirkin görünür
Herkes ona yerinür
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler halim olur
Hak ile kelîm olur
Hem kalb-i selim olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler mestur olur
Dil sarayı nur olur
Hak ile manzur olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler cennet gülü
İsm-i azam bülbülü
Hayat bahşeyler dili
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Derviş olan hâk olur
Sahib-i idrak olur
Mâsivâdan pak olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Derviş olan âb olur
Mazhar-ı Vehhab olur
Ciğeri kebab olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler hem bâd olur
Cân u dili şâd olur
Gussadan azad olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler hem nâr olur
Şeş cihette var olur
Yadlar kamu yar olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Derviş olan nur olur
Nâs içinde hor olur
Her taraftan dûr olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Derviş benzer bülbüle
Mürşidler benzer güle
Her Hakk’ı seven ile
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Dervişler bülbül olur
Mürşidler hem gül olur
Sözleri makbul olur
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Salih gibi dervişler
Hayvan-sıfat kalmışlar
Himmet alan almışlar
Ben derviş olamadım
Hakkı da bulamadım
Halim: Uysal, sakin, sessiz.
Hulk: Huy, mizaç.
Post: Kaba, işlenmemiş
tüylü hayvan derisi.
Nâs: İnsanlar.
Yerinmek: Üzülmek
Hak ile kelîm olmak: Hep doğruyu söylemek.
Mestur: Örtülü, gizli.
Dil sarayı: Gönül sarayı.
Hak ile manzur olmak: Hep doğru ile görülmek.
İsm-i Azam: Allah’ın bütün isimlerini içeren en büyük ismi,
Allah’ın en büyük isminin de yer aldığı dua.
Bahş eylemek: Bağışlamak, ihsanda bulunmak.
Hâk olmak: Toprak olmak, toprak gibi tevazu sahibi olmak.
Sahib-i idrak: İlâhi gerçeği anlayan.
Mâsivâdan pak olmak: Allah’tan başka her şeyden arınmak.
Âb olmak: Su olmak, su gibi uyumlu olmak.
Mazhar-ı Vehhab: Allah Tealâ’nın lütuf ve bağışlamasına ermiş.
Ciğeri kebab olmak: Aşk ve hasretle içi yanmak, yüreği yanık olmak.
Bâd olmak: Hava gibi hafif, yüklerden arınmış olmak.
Cân u dili şâd olmak: Mutlu, sevinçli olmak.
Gussadan azad olmak: Üzüntüden, sıkıntıdan kurtulmuş olmak.
Nâr olmak: Ateş gibi etkili, hissedilir olmak.
Şeş cihet: Altı yön.
Yadlar kamu yar olur: Bütün yabancılar dostu olur.
Nâs: İnsanlar.
Dûr: Uzak, ırak.
Hayvan-sıfat kalmak: Kâmil insan olamamak, ham kalmak.
Himmet: Yardım, ihsan, lütuf.
|